6 Mart 2014 Perşembe

Gabya Sınıfı Fırkateynin Özellikleri

Not 1: Bu yazı "Gabya Sınıfı Fırkateyn ve 3D Radar" yazısında belirtilen modernizasyon projesinden sonra sadece modernizasyona tabi tutulmayan F490 Gaziantep, F491 Giresun, F492 Gemlik , F493 Gelibolu fırkateynleri için geçerliliğini korumaktadır. Modernize edilen diğer gemilere yeni 3D radar takılmıştır.

Ülkemizdeki Fırkateynler F harfi ile başlayarak isimlendiriliyorlar. Meko'lar 200 rakamı ile başlarken Gabya'lar 400 rakamı ile başlıyor.Burak sınıfı korvetler ise 500 rakamı ile başlıyorlar.

 Not 2 : Bu yazıyla ilgili olarak Radar Temelleri başlıklı yazıya da göz atabilirsiniz.

Not  3:  Bu yazıyla ilgili olarak Gabya Sınıfı Fırkateyn ve GENESİS başlıklı yazıya da göz atabilirsiniz.

Not 4: Gabya sınıfı fırkateynler ne kadar modernize edilseler de artık eskimeye yüz tutmuşlardır ve ABD donanması artık yavaş yavaş bu gemileri elden çıkartmaya başlamıştır. Örneğin USS Curts (FFG-38) gemisinin 2013 yılında devreden çıkarılmasına karar verilmiştir. Benze bir yazı da burada.

Bir diğer yazıda, ABD'nin elinde kalan son yedek gemilerin 4 tanesini 2015 yılında, diğer 3 tanesini ise 2019 yılında hizmet dışına çıkaracağı belirtilmiş.

Not 5: Yazıları hazırlarken http://www.hikotai.net/articles/turkish_defence/firkateyn.pdf adresinden benim yazdıklarımdan çok daha iyi bir doküman buldum. Okunmasını tavsiye ederim.

Aşağıdaki yazının vardığı netice şu :
Gemideki SM-1 hava savunma füzesinin menzilinin de çok fazla değil (45 km kadar) görünce. Bu füzenin hizmet süresi 2020 yılında sonra eriyor. Atış kontrol radarı da 3D çalışıyor ve füzenin menzilini kaplayabiliyor. Dolayısıyla ana arama radarı 3D çalışmasa da belki idare edilir ancak modern gemilerin hepsinde artık 3D radar var ve bizim gemilerimiz bu halleriyle eski kalıyorlar.

Giriş

Gabya Sınıfı Fırkateynler refakat amaçlı gemiler olarak inşa edilmiş olmalarına rağmen başka hava savunma fırkateynimiz olmadığı için donanmamızın en önemli hava savunma unsurları arasında sayılırlar. Onları incelerken üzerlerindeki sensörlerin bazılarının 2 boyutlu olduğunu görünce çok şaşırdım. Konunun uzmanı olmadığım için gemideki tüm hava arama radarlarının 3 boyutlu çalıştığını sanıyordum.

3 Boyutlu Radar Ne İşe Yarar ?


THREE-COORDINATE RADARS.— Threecoordinate radars (such as AN/SPS-48 or AN/SPY-1) are normally the primary source of air target information. These radars provide precise air search data consisting of range, bearing, and elevation angle to the NTDS or weapons direction system (WDS). These radars also provide IFF (identification, friend or foe)
data. IFF is a subsystem that issues an electronic challenge to aircraft. Depending upon the response or lack of response from the aircraft, the aircraft is determined to befriendly or hostile. The air search data and synchronized IFF interrogation information are displayed on operator consoles in the combat information center (CIC) for target engagement evaluation.

Yani hedefin tam olarak nerede olduğunu bilmeye yarar.


Aşağıdaki bilgiler bu sistemin takılmadığı fırkateynler için halen geçerli.

Radarların numaralandırılmasını anlamak için buradan aldığım şekil işe yarayabilir. Örneğin ANS/SPS 49 aslında Army Navy Ship Radar Search 49 anlamına geliyor.


Topladığım bilgiler özet olarak şöyle :

AN/SPS-49

Geminin ana hava radarı olan AN/SPS-49 Hava Arama Radarı 1970/80'lerin teknolojisi ve irtifa tesbit edemiyor. Çok uzun menzilli olan bu radarın bizde AN/SPS-49 (V)4 modeli var. Bu radarın tüm modellerini AN/SPS Series Radars sayfasında görebilirsiniz. Sayfaki bilgilere göre radarın özellikleri aşağıda.

IEEE Band: L Band
NATO Band: C Band
Exact Frequency: 851-942 MHz
Peak Power: 360 kW
Average Power: 12-13 kW
Beamwidth: 3.3°-3.3° azimuth, 11° elevation
Gain: 28.5 dB
Scan Rate: 6 or 12 rpm
PRF: 280 pps (long range) or 800/1,000 pps (Short range)
Pulse Length: 125 usec
Range Accuracy: 0.03 nm
Azimuth Accuracy: 0.5 degrees
Minimum Range: 0.5 nautical miles
Maximum Instrumented Range: 250 nautical miles

Kanada donanmasında kullanılan daha yeni bir modelinin menzili de yaklaşık 250 nm (474 km) olarak belirtilmiş.
 AN/SPS-49 Radarı

Bu radarın işlevini açıklayan bir metni burada buldum. 
TWO-COORDINATE RADARS.— An alternate source of air target information for a weapon system is a two-coordinate radar. These are the primary means for detection of long-range air targets. These radars (such as the AN/SPS-49) provide course range and bearing information and IFF capabilities similar to those of the three-coordinate radars. They do not, however, provide elevation information.
360 derece kapmala sağlayan arama desenini gösteren bir şekli ise burada buldum.

Yani şu anda gemide bulunan ve ana arama radarı olarak kullanılan sistem aslında normalde 3D radarın yanında belki alternatif olarak kullanılması gereken bir sistem olmalıydı.

Avustralya kendi Adelaide sınfı fırkateynlerine yaptığı modernizasyonda bu radarı AN/SPS-49Av1MPU modeline çevirmiş. Bu linkten aldığım bilgiye göre aradaki fark şöyle :

The AN/SPS 49A(V)1 long-range air surveillance radar provides improved low elevation small target performance and increased detection range
Air search radar AN/SPS-49A(V)4 radar to the A(V)1configuration provides:
• Automatic target detection
• Improved waveform and signal processing for low altitude/small radar cross section (RCS) targets
• Coherent side lobe cancellation giving considerable electronic protection capability
• Two scan threat alerts
• Improved reliability.
Yukarıdaki improved waveform and signal processing for low altitude targets cümlesi şu anlama geliyor. Normalde radar sinyali düz bir çizgi izler ve dünyanın yuvarlaklığından dolayı ufuk ötesinde sadece belli bir yüksekliği görebilir. Durumu açıklayan şekli buradan aldım ve aşağıya ekledim. Görüldüğü gibi ufuk ötesindeki gemi gemimizin radarı tarafından algılanamıyor.

Ancak bir de radar sinyalini bükerek radarın menzilini artırabilme tekniği var. Bu teknik ise aşağıda. Özellikle yüksekteki radarlar ufuk ötesini çok daha iyi görürler çünkü atmosfer koşullarından dolayı radar sinyali yeryüzüne doğru bükülür.


Sanırım Avustralya gemisindeki radar böyle bir kabiliyet eklenmiş. Tabi bu sadece benim tahminim.

AN/SPS-55

Geminin diğer ana arama radarı olan AN/SPS-55 Su Üstü Tarama Radarı yine aynı yıllardan kalma ancak belki su üstü arama radarı olduğu için irtifa tesbit etmesine gerek yok. Bu radarın amacı diğer gemileri, kıyı hattını ve seyrüsefer tehlikelerini, alçaktan uçak helikopter/uçakları (Surface search radar is effective in detection and tracking of low flying aircraft cümlesine dikkat), şnorkel veya periskop derinliğindeki denizaltıları tesbit etmek. Menzili ise 50 mil kadar.
Özellikleri aşağıda.

Manufacturer: Raytheon/Cardion Electronics
IEEE Band: X Band
NATO Band: I Band
Exact Frequency: 9.05 to 10 GHz
Peak Power: 130 kW
PRF: 2,250 or 750 pps
Pulse Length: 0.12 or 1 usec
Minimum Range: 50 Yards
Beam Dimensions: 1.5° x 20°
Gain: 31 dB
Scan Rate: 16 RPM

Notes: Replacement for AN/SPS-10.

Bu radarın işlevini açıklayan bir metni burada buldum.

SURFACE SEARCH/NAVIGATION RADARS.— Radar sets (such as the AN/SPS-65) are short-range, two-coordinate, narrow-beam radars capable of good discrimination in range and bearing for surface search and low-flying aircraft. They are also valuable because of their ability to detect modern low-flying antiship missiles.

AN/SQS-56

Geminin bir de AN/SQS-56/DE 1160 sonarı var. Bu sonar MEKO sınıfı fırkateynlerde kullanılan sonar ile aynı model.

Decca Seyir Radarı

Ayrica gemide Decca 2690BT ARPA (Automatic Radar Plotting Aid) navigasyon radarı da mevcut ancak bu radar da navigasyon radar olduğu için irtifa tesbit etmesine gerek yok.(Bu radar sonradan bir modernizasyon programıyla eklenmiş sanırım çünkü diğer ülkelerin gemilerinde rastgelmedim)

MK92

MK 92 Mod 2 Atış Kontrol Sisteminde (top ve füze için) 3 boyutlu radarlar mevcut ve uçaklara karşı savunmayı da bu sistem sağlıyor. Bu sistemdeki CAS radarı (Combined Antenna System) ve STIR (Separate Track Illimunation Radar) adında iki radar var.

CAS

CAS kendi içinde iki tane antenden oluşuyor. İlk anten arama anteni. IFF için de kullanılıyor ve iki farklı (sanırım suüstü) hedefi izleyebiliyor. 360 derece arama yaparken "Track While Scan" özelliği ile izleri de takip edebiliyor.

İkinci anten ise tracking anteni ve bir hedefi 3 boyutlu olarak izleyebiliyor. Bu anten ile SM-1 füzelerini güdümlemek mümkün.

Her iki anten de 2 operatör gerektiren "CAS Weapon Control Console" (Mk106) dan idare ediliyorlar. Bu konsollardan birisi hava, diğeri ise suüstü hedefleri takip ediyor.


STIR

STIR radarı CAS'a göre yaklaşık iki katı menzile sahip ve bu anten ile de SM-1 füzelerini güdümlemek mümkün. Bu anten de Mk107 Mk107 konsolundan idare ediliyor.

Böylece MK 92 mod 2 Atış Kontrol Sistemi  aynı anda toplam 4 hedefi (2 hava, 2 suüstü) izleyebilecek kabiliyete sahip.

Bu hesaba göre gemi aynı anda 2'den fazla uçak ile başaçıkamaz ancak bunu teyit edecek bilgiyi bulamadım.

CAS ve STIR radarlarını gösteren resmi  buradan aldım.


Bu sistemlerin bağlı olduğu Mk92 Mod2 atış kontrol sistemini buradan aldım.

Resimde de görüldüğü üzere atış kontrol sistemi ile SM-1 füzesi ve MK75 topu kontrol ediliyor. Aşağıda bu silahlar ile ilgili bilgi bulabilirsiniz.

SİLAHLAR

SM-1

SM-1 ailesine ait şekil aşağıda.
Türkiye'de RIM66-E5 kullanılıyor sanırım. Bu modelin 2020 yılına kadar hizmette kalması bekleniyor.
Füzenin menzili menzili 45 km olup azami irtifası 16-22 bin metredir. SM-1 füzesinin hizmet süresi dolunca SM-2 Block IIIA füzesine geçilmesi tavsiye edilmiş.

Bu linkte yazdığıne göre ABD SM-1 füzesini 2003 senesinde kullanımdan kaldırdığı için kendi fırkateynlerinden de STIR radarını ve MK-13 lançerini kaldırmış durumda. SM-1 füzesi "home-all-the-way" türünden bir füze yani tüm uçuşu boyunca geminin aydınlatma radarı tarafından hedefe doğru güdümleniyor ve artık antika sayılabilecek bir teknoloji. Bir çok modern uçaktaki savunma sistemi üzerine kilit atıldığını anlayıp savunma yapabiliyor. Örneğin F-16'lardaki yeni ALR-93 threat warning system, ALQ-187 jammer, and ALE-47 chaff/flare dispenser sistemleri SM-1'in güdümleme sistemi ile başa çıkabilir diye düşünüyorum.

SM-1 füzesinin yerine gelen SM-2 füzesi ise sadece terminal safhada hominge ihtiyaç duyuyorlar. Bizim Gabya sınıfı gemiler ABD tarafından artık bir çeşit yardımcı gemi (utility infielder tabiri kullanılmış) olarak değerlendirildiği için üzerlerindeki füzeler sökülüyor ve ya yavaş yavaş hizmet dışına çıkarılıyorlacaklar ya da SeaHawk helikopteri odaklı Denizaltı Savunma Harbi (DSH) görevini icra etmek için üzere kullanılacaklar.


Bu adresten Avustralya HMAS Darwin gemisindeki SM-1 füzesi ve lançeri resmini aldım

Avustrayla gemilerine yapılan modernizasyondan sonra gemilerin hava savunması için kullandıkları CAS, STIR radarları ve SM-1 füzesini gösteren bir şekil aşağıda.

Gümdümlü füzenin atış kontrol radarı tarafından yönlendirilmesini gösteren bir şekli ise buradan aldım.
Şekilden de görüldüğü gibi füze Track Beam'in üzerine oturuncaya kadar atış kontrol radarı daha geniş ışımalar yapıyor.


Harpoon
Mk13 lançerinden aynı zamanda Harpoon anti-gemi füzeleri de atılabiliyor. Aşağıdaki resmi buradan aldım. Harpoon füzesi sadece hedef koordinatlarına ihtiyaç duyan bir füze. SM-1 füzesinin aksine kendi üzerinde arama radarı var ve hedefe yaklaşınca radarını etkinleştirip hedefi bulabiliyor. Yani geminin aydınlatma radarına ihtiyaç duymuyor.


Hava Savunma ve Gabya
Bir çok yerde Gabyaları hava savunma işini yapabilen gemiler olarak tanıtan yazılar görüyorum. Aşağıdaki resimde ABD'nin AEGIS sistemine benzer 4 tane Hava Savunma Fırkateynimiz olsaydı nasıl savunma yapabileceğimiz gösteriliyor. 2 HSF'yi Karadenize, 1'er tane de Ege ve Akdeniz'e yerleştirince savunmamız ciddi olarak gelişiyor ancak Gabyaların ne bu kadar uzun menzilli radarları ne de füzeleri var. Dolayısıyla Gabya'lar HSF değildir.



Aşağıda Avustralya'nın 2016 yılında hizmete girmesi beklenen HSF gemilerinin videosu mevcut. Bu gemiler AEGIS sistemini kullanacaklar.


Oto Melara Mk75 76mm Top

Gemide Mk75 76mm top bulunuyor. Bu top MİLGEM'de kullanılan top ile aynı kalibrede ve 6kg.'lik mermiler atıyor. Uçaklara karşı kullanıldığında (anti-aircraft) menzili 12 km iken, gemilere karşı (anti-surface) kullanıldığında menzili16 km oluyor.

Topun ateş ederken çekilmiş bir resmini buradan aldım.


Gemiyi daha iyi anlamak için "Gabya Sınıfı Fırkateyn" adresinden aldığım resimi kabaca aşağıda işaretledim.


İşaretlenmiş benzer bir resmi ise buradan aldım



Bu linkten aldığım bir başka resim ise aşağıda
Bu linkten aldığım bir başka resim ise aşağıda

Bu fotoğraf ise bir denizaltıdan çekilmiş ve buradan aldım. Gemi TCG Göksu ve çok net görülebiliyor.

S-70B  SeaHawk Helikopteri
Gemide Sikorsky yapımı S-70B SeaHawk helikopteri bulunuyor. Bu helikopter Sikorsky S-70 ailesine ait. 

Bu ailede BlackHawk, SeaHawk, FireHawk, JayHawk gibi özellştirilmiş üretimler var. Ayrıca Amerikan ordusu BlackHawk modelini UH-60 (Utility Helicopter) olarak isimlendiriyor. BlackHawk resimleri için buraya bakabilirsiniz.

Sikorsky firması S-70 helikopterlerinin deniz versiyonuna SH-60 SeaHawk demesine rağmen daha sonra ihracat versiyonlarına S-70B SeaHawk demeye başlamış. 

Türkiye'deki helikopterler S-70B-28 olarak adlandırılıyorlar. Geminin orijinal versiyonlarında bu helikopterlerin iniş kalkışına yeterli yer olmadığı için (short hull) gemiler Gölcük Tersanesi'nde long hull olacak hale getirilmişler. Bu helikopterlele ilgili Deniz Kuvvetleri'nin 'Şahinleri' başlıklı yazıyı okuyabilirsiniz.

Torpido
Geminin sancak ve iskele tarafında Mk46 torpido atabilen lançerler mevcuttur. Aşağıdaki resimde ABD donanmasındaki aynı sınıf bir gemiden torpido ateşlenmesi görülebilir.


Satcom

Aselsan yapımı SATCOM'ları ayrı bir başlık altına taşıdım. Bu yazıyı buradan okuyabilirsiniz.

Atomik Saat
Gemide Symmetricom atomik saat kullanılıyor. Zaten ticari olarak atomik saat üreten sadece 2 firma var.

Motor

Gemide General Electric LM2500 tribünleri kullanılıyor. Bu motor 41000 beygire kadar güç üretebiliyor ve gemiyi 30 knot sürate ulaştırabiliyor.

Bu tribün ailesine ait LM2500+ ve LM2500+G4 modelleri bulunuyor. 4. kuşak olan LM2500+G4 ve diğerleri arasındaki güç üretimi/ortam ısısı grafiğini aşağıda görebilirsiniz.


Aynı model olmasa bile çalışma prensibini gösteren buradan aldığım bir çizimi aşağıda görebilirsiniz.
Aşağıdaki videoda ise Gas Tribune çaışma prensibi var



Yakıt olarak sanırım JP-5 kullanılıyor. Gaz tribünleri bazen dizel motorlar ile beraber de kullanılıyor. Bu tür sistemlere Combined Diesel And Gas turbine (CODAG) deniliyor. Gaz tribünün üreticisi olan GE Marine firmasının ABD Sahil Güvenlik Gemisi için bir satış haberini burada bulabilirsiniz. Yine, Hindistan'ın INS Vikrant uçak gemisin de bu motorlar kullanılacak.

CODAG sistemin bir şemasını ise buradan aldım.
Bu bileşik motorlu sistemde düşük hızlarda seyretmek için daha ucuz olan dizel kullanılırken, daha yüksek hızlara çıkmak için gaz tribünü devreye giriyor.

Combined diesel-electric and gas (CODLAC) olarak Alman donanmasında da kullanılan bu türbinin satış haberini de burada bulabilirsiniz.
CODLAG sistemin bir şemasını ise buradan aldım.

GE Marine offers hybrid electric systems based on LM gas turbines başlılı yazıda da hibrit motorların kullanımını okuyabilirsiniz.

Gabya ve ABD
Bu fırkateynlerin ADB donanmasındaki ismi Oliver Hazard Perry (OHP). OHP sıfını fırkateynler yavaş yavaş hizmet dışına çıkarılıyorlar. 51 tane OHP'den sadece 22 tanesi hizmette ve 2020'nin sonuna doğru tamamı hizmet dışına çıkarılacaklar. Bu gemiler daha güçlü Arleigh Burke ve Ticonderoga (400 mürettabat) sınıfı gemilerle yer değiştiriyorlar. Örneğin bu gemiler ABD'nin çok kullandığı Tomahawk füzelerini taşıyamıyorlar.

Bu sınıf gemilerin bir diğer dezavantajı ise su üstü gövdenin alüminyumumdan yapılmış olması.   

ABD yedeğe ayırdığı gemileri başka ülkelere teklif ediyor. Örneğin buradaki yazıda To the Government of Turkey,the OLIVER HAZARD PERRY class guided missile frigates USS HALYBURTON (FFG–40) and USS THACH (FFG–43). cümlesi geçiyor. ABD 2 gemiyi ülkemize hibe ediyor diye çıkan bu haber daha sonra iptal edildi. Her iki gemi de 1984 ve 1983 yılında hizmete girmişler. Yaklaşık 30 yıllıklar. Baş taraflarındaki Mk-13 güdümlü füze fırlatıcı sistemleri niçin sökülmüş bilmiyorum.

Bu gemiler ülkemizin işine yarayacak gibi görünse bir sürü modernizasyondan geçmeleri gerekiyor ve bence alınmamalılar.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder